“CHP, Edirne’de 3 milletvekili çıkaracak”
Erdoğan DEMİR/Keşan Postası (EDİRNE İGFA)
CHP’nin Edirne’den 3 milletvekili çıkaracağını ve bunun sandıkta çok net olduğunu söyleyen Namık Kemal Oğuz; “Ben, uzunköprü milletvekili adayı, sanayide imalatla uğraşan esnaf Namık Kemal Oğuz’um. Benim bu sürece dahil olmam ilçelerdeki gelişim süreçlerini daha yakından takip etmektir. Keşan ilçemiz bu konuda göç alan bir ilçedir. Keşan’ın avantajı dört yol üzerinde, Çanakkale, Tekirdağ, İpsala ve İstanbul kavşağında olmasıdır.
“GÖÇÜ DURDURMALIYIZ VE YATIRIMLARI GETİRMELİYİZ”
Edirne ilçelerinin göç verdiğine değinen Oğuz, şu açıklamayı yaptı: “Diğer ilçelerde göç veriyoruz. Bu göçü durdurmamız ve bu ilçelere bir takım yatırımlar getirmemiz gerekiyor. Sarsıntı da bize çok şey gösterdi. Sanayi kuruluşlarının kollektif olması ortada olmanın değerli olmadığını göstermiştir diye düşünüyorum. Neden deprem olduğunu düşünelim. Bir Çorlu düşünelim, deprem olunca bütün sektör durur. Elektrik akımı fabrikaları çalışamaz hale gelecek. Küçük kapasiteli fabrikalarla bu sektörü başka yer ve kasabalara getirdiğimizde bu fabrikalar vatandaşa hizmet vermeye devam edecek, en azından üretim durmayacak. Bu çığlığı şimdi de görüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hükümete daha yakın bir parti olduğu ve buna ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Adaylık sürecimde her şeyi yakından takip ediyorum. Sıralamaya girip girmemem çok önemli değil ama Keşanlı değil Edirneli milletvekili adaylarımız çıkınca yine aynı çizgide aynı istikamette çalışmaya devam edeceğim. Bugüne kadar sosyal demokrasi çizgimden taviz vermedim. Hep aynı yönde devam ettim. Atatürk’ün çizgisi benim yönümdeki çizgidir. Adaylığım nedeniyle ziyaretler yapıyorum. Sizinle tanışmak benim için de zevkti. Yolumuz açık olsun. Trakya milletvekili sayımız 15, Tekirdağ’da 8, Edirne’de 4 ve Kırklareli’de 3’tür. Doğuda daha fazla yatırımla, partimizin açıklayacağı programa uygun bir hareket mutlaka olacaktır. Ancak bundan sonra birebir çalışma sürecini değiştirmemiz gerekiyor ki işimiz eskisi gibi olmasın. Daha agresif, daha yaratıcı bir şeyler üretmemiz gerekiyor. Bu fabrikaları ve iş merkezlerini kasabalara, köylere taşımamız gerekiyor.”
“SAVAŞ BİZE TARIMIN ÖNEMİNİ GÖSTERDİ”
Oğuz, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “İktidardaki milletvekillerimiz ne yapıyor mesela yol yaptık, bina yaptık. Bunlar bizi tatmin eden şeyler değil, o yüzden yatırımlar fabrikalardan gelmeli. Neden göç ettik? Eskiden bir hanenin çocuklara ihtiyacı vardı, 3-5 çocuğu vardı. Önceden herkes memnundu, alım güçleri yüksekti. İnsanlar bir öküz arabası karpuzu alabilirdi. Şimdi evimizde bir karpuzla sıkıntı yaşıyoruz, ekonomi iyice daraldı. Eskiden 4-5 çocuğumuz varken şimdi 1 çocuğumuz olabiliyor, çünkü artık ekonomi bizi boğuyor. Bunu yok etmek için yatırımların gelmesi lazım. Bu yatırımlar yapıldığında insanlar köye gelip burada babasına yardım edecek. Şu anda köylerdeki çiftçi ailelerin yaş ortalaması 60’ın üzerinde. Bu daha ne kadar devam edecek? 20 yıl daha devam edecek. Geride kalan hiçbir yeni nesil çiftçiliğe devam etmeyecek. Merkezden gerçek bir göç devam ederse hem babasının köydeki mülküne sahip çıkacak hem de tarıma değer verecektir. Savaşta bize ne gösterdiyse, bize tarımın önceliğini gösterdi. Önceleri teknoloji olsun endüstri olsun hep ne dediysek onu söyledik. Ancak gördük ki tarım olmadan sanayi bir işe yaramaz. Rusya’da tarım Ukrayna’da çok ileri düzeydedir. Yıllık buğday ekimimiz 17-18 milyon ton, Rusya’da 80-100 milyon ton Ukrayna’da. Rusya, gemilerin Ukrayna’dan ayrılmasına izin vermeseydi, birçok devlet ve ülke büyük bir açlık çekecekti. Trakya’da buğday ve ayçiçeğine dayalı bir tarımımız var. Bunun bölgesel tarıma da uygulanması gerekiyor. Ne ekelim ayçiçeği uygunsa ayçiçeği ekeceğiz. Yozgat’ta ekilmesi gereken soğandır, soğan ekilmelidir. Niğde’de ekilen patatestir ama patatesin ekilmesi gerekir. Bölgelere göre taban fiyat uygulanmalıdır. Trakya’da ayçiçeğine 10 TL taban fiyat verilirse, Muş’ta ayçiçeği dikilirse orada daha düşük taban fiyat ödeyecek. Çünkü bu şekilde ayırabiliriz. Bu yıl karpuz para kazandı, çiftçi “Gelecek yıl yine karpuz dikeceğim” diyor. Ama sonra yenilir, burada tarım çıkınca devlet fonları sıfırlar. Ayçiçekleri yurt dışından ithal edilmektedir. Bu fon sıfırlanmadan önce yağ kesme ve çeltik kesme işinde çalışan sanayiciler çok sayıda alım yaptı. Ülkedeki çiftçiden 10 TL alıyor ama fonlar sıfırlanınca ayçiçeği 8 TL’ye, reyonda aldığı ayçiçeği 10 TL’ye düşüyor. Biz tarıma dayalıyken Atatürk bile elma, portakal satarak Türkiye’yi sanayileşmeye götürdü. Atatürk Orman Çiftliği’ni kurdu ve çiftçilik öğretti. Ama şimdi hiçbiri kalmadı. Çiftçi şu anda gübre maliyetinin sıkıntısını çekiyor” dedi.
“GÜNDEM, KANGRENİN GETİRDİĞİ BİR SORUN”
Oğuz açıklamalarını şöyle tamamladı: “Anketler CHP’nin Edirne’de 3 milletvekili seçeceğini gösteriyor. En az 3 milletvekilimiz olacak. İşimden dolayı siyasetten uzak kaldım ama yine de kendimi sürecin içinde görüyorum. Edirne’deki sanayici arkadaşlarımdan görüyorum ve siyasi süreci takip ediyorum. Uzunköprü’de çok yağ fabrikası vardı mesela, azaldı. Ayrıca yeniden canlandırılması gerekiyor. Artık sektörü bu taraflara taşımak gerekiyor. Organize sanayi yapalım derken, kaş yapalım derken bakmayalım. Ergene sorunu Uzunköprü için kangrenli bir sorundur. Çorlu için yine şov sistemi yaptılar ama yine olmadı. Ne yazık ki, bu sorun yıllardır çözülemedi. Yırtıcı sulama ve alternatif üretim yapılmalı ve bunlar daha detaylı düşünülmelidir. Kasabalarımızdaki, köylerimizdeki göletler bile artık kurudu.”
Cevap