İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hatay’da yaptığı açıklamada, “Vatandaşlarımızla her koşulda aynı yolda, aynı hedefe yürüyen yöneticiler olmalıyız. Bu nedenle dinleyen insanlar olmalıyız.” insanlara ulaştırmak ve ihtiyaçlarını tehdit etmeden belirlemek ve hizmeti önemli bir şekilde hizmet yarışına dönüştürmektir.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, Hatay’da kurdukları Deprem Uyum Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, belediye başkanları, CHP teşkilatı ve parti üyeleri ile bazı STK temsilcileri de katıldı. İmamoğlu, 18 gündür deprem bölgesinde 4 bin 500’e yakın çalışanın çalıştığını, sadece Hatay’da 2 bin işçinin faaliyet gösterdiğini söyledi.
Hatay’da ilk etapta 130’dan fazla belediyenin katkı sağladığını söyleyen Başkan İmamoğlu, “Şu an itibariyle çadır önemli bir sorun. Bu nedenle iş birliği ile çadır ihtiyacının karşılanması için yoğun bir çaba göstereceğiz.” 5.500’e kadar yaklaşık 5.500 çadır dağıttı. Özellikle tüm belediyelerimizle birlikte çadır sayısının 16 bine yaklaştığını söylemek isterim.” Kent temizliğine yönelik çalışmaların da sürdüğünü belirten Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Hatay’da 28 temizlik aracıyla hizmet verdiklerini anlatan İmamoğlu, “Ateşten mal kaçırmak gibi hareket edemeyiz” diyen İmamoğlu, kurulacak yeni şehirlerle ilgili de, “Bu dönemi bina yapmak olarak tanımladığımız anda aslında biz de fiilen harekete geçiyoruz. hata yapmaya başla Her şeyi rant aracına çevirirsek insanı insanlıktan, devleti devlet olmaktan uzaklaştırmış oluruz. Ülkemizi bu hastalıktan kurtarmak zorundayız. Her zaman söyledim, bir kırılma noktası yaşıyoruz.” Kesintisiz iyileşmesi için 2,5 metre yüksekliğinde ve 4 kilometrekare genişliğinde bir alana ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bilimsel gerçeklerle hazırlık ve katılım unsuru yer almalıdır. bugün çadır ve konteynırdan bahsediyoruz kalıcı konutlar yapmak yerine geçici prefabrik evler üretmek kıymetli bir ihtiyaç.Hatay’ımızın halkı, Adıyaman halkı sabırlı.Zor günlerin geride kaldığını vurgulayan Ekrem İmamoğlu “Yöneticiler doğruları söyleyenleri etiketlemek, tehdit etmek ve cezalandırmak için not tutmaya başladıysa artık vatandaşın yolları ayrıldı. araç. Tıpkı amaç gibi, gerçeğin işe yaramadığı anlamına gelir. Vatandaşımızla her koşulda aynı yolda olan, amacına uygun yöneticiler olmak zorundayız. Biz hamur yöneticileriyiz. Bu yüzden insanları tehdit etmeden dinleyen, ihtiyaçlarını belirleyen, sıradan hizmeti değerli bir şekilde hizmet yarışına dönüştüren insanlar olmalıyız. Biz kimseyi hak etmiyoruz, biz sadece görevimizi yapıyoruz. Bu nedenle vatandaşın talep, istek ve tekliflerini not almaya devam eden yöneticiler olmalıyız. Sıkıntı zamanlarındayız, büyük acılar içindeyiz. BAŞKAN SAVAŞ: 22 BİN KİŞİMİZİ KAYBEDİYORUZ Depremin şiddetine değinen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, “Depremin üssü Kahramanmaraş olsa da en çok etki havalimanımızdan geliyor. Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Arsuz bölgesinde yaşandı. Bunları yaşarken birçok insanımızı kaybettik. Herhalde kayıp sayımız şu an 22 bin civarında. Maalesef depremde yaralanan 30 binden fazla insanımız var ve hala enkazdan kaldırılmayı bekleyen insanlarımız var. Bunlara baktığımızda şu anda Hatay’ın resmi kurumlarının, belediyelerinin ve diğer kurum ve kuruluşlarının ancak yüzde 10’unun sahada çalışabilmesi mümkün. Çünkü kimisi hayatını kaybetti, kimisi hâlâ enkaz altında, kimisinin cenazesi çok, kimisi de gerçekten yaralı, hasta ve yakınlarının ardından hastaneden hastaneye yürüyor” diye konuştu.
Kentin kimliğini kaybetmek istemediklerini kaydeden Başkan Savaş, “Şu anda hala moloz çıkarma çalışmaları var, defin işlemleri var. Ortada Hatay’ın yeniden şekillenmesi de var. Bu kentin ihtiyacı var. dinamikleriyle gelişmesi, yeniden şekillenmesi gerekiyor. Biz bu şehrin kimliğini kaybetmek istemiyoruz. Bir şehrin geleceğini kaybetmek istemiyoruz. Biz hiçbir şey istemiyoruz. Mağduruz ama gelecek adına mağduriyetlerimizi bir kenara bırakıp, şehrin geleceğini herkesle birlikte inşa etmek istiyoruz. Bunu bilimle ve akılla yapmak istiyoruz. 1 ayda olsun 2 ayda olsun ama sağlıklıyız. adımlar atmak istiyoruz. Ne yazık ki hep şunu söylüyorum; Biz çok zorluklar atlatmış bir milletiz ve çok sıkıntılı günlerde top yapmasını bilen ama içimiz rahatladığında da birbirimizin gözlerine bakmaktan çekinmeyen bir milletiz. 3 günde 3 oy daha alalım bu işe. “Bunu yapmak zorundayız,” dedi.
